22 Ağustos 2012

Pu-239 (THE HALF LIFE OF TIMOFEY BEREZIN) 2006

         
                          Pu-239 (THE HALF LIFE OF TIMOFEY BEREZIN) (2006)
                   

   Pu-239(The Half Life of Timofey Berezin), 2006 yılında 5 000 000 $ gibi küçük bir bütçe ile tamamlanan, tamamı Rusya'da geçen bir HBO(amerikan) filmi.Bu tür parasız filmlerin bazen ne kadar fark yaratabildiğini,ünlü oyuncular ve özel efekler olmadan da çok başarılı yapımlar olabileceğini gördük daha önce.Bu film de bize bu hissiyatı uyandırma amacı taşıyor zaten. Film boyunca -bütçesinden de anlaşılacağı gibi- öyle ünlü, tanıdığınız oyuncuları göremeyeceksiniz,belki başrol oyuncularının daha önce izlediğiniz filmlerinden bir aşinalık gelir o kadar. Oyunculuk hakkında pek yorum yapmak istemiyorum ne kadar doğru yapabileceğimden emin olmadığım için ama oyunculuğu çok ön plana çıkaracak karakterler de yok zaten Pu-239'da.Yine de Timofey Berezin karakterini oynayan  Paddy Considine'in durağan, ruh hali değişmeyen karakterine rağmen kendini gösterdiğini düşünüyorum.
   Gelelim Pu-239'un konusuna: Efendim Rusya'nın kırsal bölgesindeki bir nükleer santralde çalışan Timofey Berezin bir gün bir şekilde ölümcül derecede radyasyona maruz kalır.Bu durumu farkeden yöneticiler santrallerine zeval gelmesin diye olayı örtpas ederek Timofey Berezin'i işten çıkarırlar.Geriye güzel karısı ve küçük çocuğu ile kısa zaman sonra öleceğinin farkında olan işsiz ve parasız Timofey Berezin kalır.Pu-239 tam bu noktada kendini belli ediyor ve "siz olsanız ne yapardınız?" mesajıyla öldükten sonra ailesine onsuz daha rahat bir yaşam bırakmak isteyen Timofey'in planını izliyoruz.
   Pu-239 içine biraz macera, heyecan katılmış bir dram filmi.Timofey'in ölmeye her geçen gün biraz daha yaklaştığını gözlemlerken aynı anda zamanla yarışına da tanık oluyoruz.Tabi bu arada yan karakterlerin yaşamından kesitlerle Rusya'nın sosyo-ekonomik durumunu öğrenme ve sokak hayatı hakkında da küçük bir bilgi sahibi olabiliyoruz.Söylemeden geçemeyeceğim şey ise diyaloglara bolca serpiştirilmiş az ve öz cümleler.Zaten bir kısa hikayeden uyarlanmış Pu-239, bence asıl vurucu yanını bu cümlelerle gerçekleştiriyor.
   Filmi, net bir tarz arayışı içinde değilseniz, dramı bol ama bir o kadarda sürükleyici öğeleriyle seçmenizin mahsuru yok.Size yalnızca dram dersem de yanıltmış olurum çünkü bir" Babam ve Oğlum" beklentisine girmenizi istemem özellikle de bizim ülkemizde dramdan deyince anlaşılan ağlak filmler olduğu için.Gözyaşı beklemeyin ama bir iki damla süzülebilir ayık olun.

Mesela hangi filme benziyor:
Ailen için fedakarlık: John Q
Çaresizlik: The Pursuit of Happyness

Hangi modda izlenir:
Annen: Evladım televizyonda hiçbişi yok, yok mu senin filmin şöyle hüzünlü babanla izleyebilceğimiz bişey?Baban kolay sıkılır ama biliyosun ona göre.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder