1 Ekim 2012

THE BOAT THAT ROCKED (2009)


                                                       THE BOAT THAT ROCKED (2009)

    Bilen bilir, rock müziğin anavatanı her ne kadar Amerikalılar da ellerinden geleni yapsa da her zaman Britanya'dır.En basitinden bakınız: Queen, Pink Floyd, Beatles, Rolling Stones, The Who, Led Zeppelin, NOKTA. Sayamadığım daha nice muhteşem gruplar zamanında nasıl efsane iseler şuanda da o kadar efsaneler. İyi de bu adamlar o şaheserleri yaratırken, rockstar olurlarken İngiltere'de herşey güllük gülistanlık mıydı? Gitarların sahnelerde yeni yeni parçalanmaya başladıkları bu dönemde ülkenin, hükümetin bu sert ve muhalif müziğe bakışı nasıldı? Hoşnut olsalardı The Boat That Rocked asla çekilemeyecekti.
    Rock müziğin artık dünyada geniş kitlelere hitap ettiği ve yukarıda bahsettiğim birçok efsanevi grubun temellerinin atıldığı 60'lı yıllar aynı zamanda dönemin muhafazakar hükümetlerine karşı daha bilinçli bir muhalif gençliğin oluştuğu, hippi dalgasının tsunamiye dönüşerek gelişmiş ülkeleri işgal etmeye başladığı zamana da tekabül eder. Tam bu dönemde İngiltere'de radyo sektöründe devlet eliyle tekel durumda olan BBC sadece klasik müzik ve jazz a yer verir programlarında. Çok geniş bir rock dinleyicisinin talebini karşılamak isteyen Quentin(Bill Nighy) eski bir balıkçı gemisiyle İngiltere karasularının dışında kuzey denizinde korsan radyo olarak kulaklardaki pası silmektedir. Geminin İngiltere'de en popüler olduğu olduğu zamanda okuldan atılan Carl(Tom Sturridge) vaftiz babası Quentin'in yanına, gemiye gider. Film Carl'ın gemiye ayak basması ve ekiple tanışmasıyla başlıyor. Her biri ingiliz halkının gözünde bir rockstar dan farksız 8 birbirinden garip, çılgın ve komik DJ, 1 lezbiyen aşçı ve çılgın patron Quentin ile başbaşa kalan Carl'ı siz düşünün artık.Zaten tüm film bu gemide geçiyor ve gemideki inanılmaz ortam içine sizi de sokmayı başarıyor. Ben şahsen Carl'ın yerinde olmak istemiştim izlerken. Söylemeden geçmeyelim gemimiz rock müzikten nefret eden hükümetin tüm yaptırımlarına karşı koymak içinde canla başla uğraşıyor film boyunca.
     The Boat That Rocked bir dönem filmi. Film, dönemin bu olaylarını abartmadan dramatize etmiş elbette ama gerçek hikaye demesekte gönül rahatlığıyla az çok yaşanmış olaylar diyebiliriz zira korsan rock yayını yapan bir gemi(Radio Caroline) gerçektende varmış o yıllarda.Film için %80 komedi %10 siyasi %10 dram diyebiliriz tür olarak ama rock n roll %100 kesinlikle. Yukarıda bahsettiğim grupları bilen, az çok dinleyen bir ekiple izlenirse filmden maksimum zevki alabilirsiniz. Çiğdemden ziyade cips-kola filmidir bu anlayana. Bu gece The Boat That Rocked'ı seçip seçmeme konusunda kararsız iseniz filmin hoşuma giden sloganını da yazayım tam olsun: "1 tekne, 8 DJ, 0 ahlak"

Not: Film boyunca dinlediğiz 60 kadar şaheserden 32'sini alıp cd yapmış satıyorlar. Rock n roll hayranları affetmesin süper playlist.

Hangi filme benziyor:
Ciddi rock n roll filmi: The Doors, Almost Famous, Pink Floyd The Wall 
Komikli rock n roll filmi: This Is Spinal Tap, The School of Rock, Tenacious D in The Pick of Destiny
Müzikli dönem komedisi: This Is Spinal Tap, Walk Hard: The Dewey Cox Story

Hangi modda izlenir:
Gençlik, tam ortama göre bi film buldum acaip komik, ful müzikli. Yok olm çok eğlenceli yazıyo lan öyle okudum.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder